Saat kaçtı bilmiyordum ama gece yarısını geçtiğine emindim. Gökyüzündeki dolunay, yıldızlar ve serin hava bunun bir göstergesiydi. Rasgele bir dar sokağa sapmıştım ve burada ise dünyanın çöpleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Yerlerde sızmış ayyaşlar, birazcık uyuşturucu için deliren ve gördükleri insanlara veya kendine zarar veren bağımlılar, bir avuç para için kendi vücutlarını satan fahişeler... hepsi buradaydı. Bunlar dünyanın çöpüydü. Diğer insanlar gibi asla olamamış ve karanlığa hapsolmuş bir kesimdi. Ama bu beni gram korkutmadı veya ürkütmedi çünkü ben bizzat karanlığın ta kendisiydim. En lanetlisi ve en günahkarıydım. Öyle ki bundan sonraki hayatımda bütün günümü dua ederek geçirsem bile tanrı beni affetmezdi. Affetmemesi çok normaldi aslında. Kim sadece para için gözünü kırpmadan birini öldüren bir insanı affederdi ki? Hayatı fazla anlamsız, sıkıcı ve monoton gören Killua, bir gün odasına konulan notla tüm hayatı değişecekti. Notun sahibini bulmaya yaklaştıkça kendini bulmaya da adım adım yaklaşacaktıAll Rights Reserved