Ankara Rüzgarı / Barış Alper Yılmaz
19 capítulos Em andamento "Gökalp... bizim oğlumuz. Sen onun öz babasısın."
Barış'ın gözleri bir anda irileşti, sanki zaman donmuş, dünya sessizliğe gömülmüştü. İçine bir şey çarpmış gibi oldu, ne bir ses, ne bir hareket... sadece bir ağırlık. Göğsüne saplanan görünmez bir sancı gibi. Kalbi, aniden ritmini şaşırdı; ne hızlandı ne durdu, sadece derin bir sessizlikle yankılandı içindeki boşlukta.
Ama artık başka bir şeydi o. Artık sadece bir çocuk değil... Barış'ın kanından, canından bir parça... içini paramparça eden o açıklamanın tam merkezindeydi.
Gözleri doldu. Yanaklarına inmeyen, ama gözbebeklerinin içinde büyüyen o doluluk... yılların eksikliği, farkında olmadan duyduğu özlemin ağırlığıydı.
"Benim..." dedi Barış, sesi titrek ve neredeyse duyulmazdı. Dudakları zorla oynadı, kelimeleri dışarı çıkarmak isterken titredi. "...oğlum mu?"