Yaralı kuş
  • مقروء 1,033
  • صوت 97
  • أجزاء 5
  • مقروء 1,033
  • صوت 97
  • أجزاء 5
مستمرة، تم نشرها في يولـ ٢٣, ٢٠٢٣
Buraya kadardı, daha fazla kaçma ihtimalim yoktu. Arkamı döndüğümde gördüm ki yolun sonuna gelmişim. Önümü döndüm ve onu gördüm. Çatık kaşları ile bana bakıyordu. O kadar sinirliydi ki kesin benim son dakikalarım bunlar, öldürecek beni kesin.

Bir kaç dakika gözlerime odaklandı ve sonra belinden silahını çıkardı. Ellerimi havaya kaldırdım ve gözlerin doluktu. Kendimi acındırmayacaktım! Ne olursa olsun güçlü kalacaktım! Silahını bana doğru tuttu ve yavaş yavaş adımlar attı. 

Şu an silah ile benim aramda santimler vardı.
Soğuk bir ses tonu ile konuşmaya başladı. "Görmemen ve öğrenmemen gereken şeyleri gördün ve öğrendin. Artık benim yapmam gereken şey açık."

"Ya ölürsün... yada...benim ile evlenirsin."
Söylediği son kelimelerde ağzım açık kaldı, gözlerimi kapattım ve yaşlar akmaya başladı. 
"E-evlenmek ne alaka?" 

"Ancak benim ile evlenirsen, benim soy adımı taşırsan, benden biri olursan o zaman kurtulursun."

Ben ne yapacaktım şimdi? Bir katil ile evlenmek mi? 
Gözlerimi yine kapattım ve gökyüzüne baktım. Derin bir nefes aldım. Bu adam hayatıma girdiğinden beri peşimi hiç bir bela bırakmamıştı, şimdiyse beni daha neler bekliyor?
Ölümü seçersem bana kurtuluş ancak onu seçersem hayatım cehenneme dönecekti, çünkü ben asla bir katil ile evlenmek istemiyordum. Bir katilin soy adı benim o masum ismime yakışmaz ki...
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف Yaralı kuş إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#309zorakievlilik
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
MAVİNİN YEŞİLE SEVDASI بقلم isevdenurr
21 جزء undefined أجزاء مستمرة
Askeri kurgudur. "O maviydi, ben yeşil; tıpkı bir Karadeniz gibi. Birbirinden ayrılmaz, ayrılması düşünülemez, öylesine birlikte, öylesine içten. Biz birbirimize aitiz Karadeniz, bunu sana kanıtlayacağım." Eczacılık fakültesinden yeni mezun olan Doğa Tanrıkulu, beş yıl önce itiraf ettiği ama karşılık bulamadığı aşkından bir türlü vazgeçememiştir. Bu beş yılda O'nu görmeyi sonuna kadar reddetmiş, ondan haber bile almamış, üstüne başka birini sevmeye çalışmış ama başarısız olmuştur. Üniversitenin son gününde katıldığı partide olan bir olaydan sonra karakolluk olunca, abisini aramak zorunda kalmıştır. Abisiyle birlikte gelen O'nu, yıllar sonra ilk defa görmüştür. İşin kötü yanı, artık sürekli onu görmek zorunda kalacaktır çünkü hem ailesiyle annesi aynı mahallede oturuyorlardır ve Doğa'nın kalmak zorunda olduğu evde, O'da kalıyordur. Aşkına hep sahip çıkan Doğa, bu süreçte onu unutup unutmadığını, onu aşıp aşamadığını anlayacaktır. Yüzbaşı Atlas Karadeniz, beş yıl önce hayatındaki büyük değişikliklerin yanına, bir de ufak bir kız çocuğu eklenmiştir. Sürekli görevlere çıkan Atlas'ın görevlerinden başka düşünmek istediği bir şey yoktur ama o kız çocuğuna karşı bir şey hissedip hissetmediğini, şu an anlamak üzeredir. Belki de her şey için artık çok geçtir.
YARALASAR(Kitap Oldu) بقلم Maral_Atmc6
55 جزء undefined أجزاء مستمرة
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.