Story cover for AGİEL - Ruhun Kıvılcımı by theorka
AGİEL - Ruhun Kıvılcımı
  • Reads 10,571
  • Votes 90
  • Parts 9
  • Reads 10,571
  • Votes 90
  • Parts 9
Ongoing, First published Jul 24, 2023
1 new part
🗡️ fantastik


...


"Fedalar vedaları, vedalar çoğu zaman ölümü getirir."

Bir şehrin yandığı gece, bir kız kardeşin son nefesiyle başlar bu hikâye.
Avcı Yaman, hem bir lanet hem de bir umut taşırken; kardeşinin ölümünün ağırlığıyla, kendi içindeki karanlıkla ve kaderin acımasız oyunlarıyla yüzleşmek zorunda kalır. O artık iki dünyanın esiri. Onlarca krallığın yedek taşıdır.

Kanla yazılmış bir geçmişin, alevle şekillenen bir geleceğin gölgesinde; neyin doğru, neyin adil, neyin gerçek olduğunu sorgulatan bir serüven.

"Yaşamak, bazen sadece nefes almak değildir."

Gücün bedeli nedir?
Bir kahraman olmak için kaç parça kırılman gerekir?
Ve karanlık seni çağırdığında, ışığa tutunabilir misin?

Bu hikâye, yalnızca bir savaşın değil, bir ruhun ateşle sınandığı yolculuğun kıvılcımıdır.
Ve unutma: Belki de kurtulmak değil, yanmak gerekiyordur.
All Rights Reserved
Sign up to add AGİEL - Ruhun Kıvılcımı to your library and receive updates
or
#74bilimkurgu
Content Guidelines
You may also like
KOD ADI: GÜNEŞ  by RapunzelSeviyor
38 parts Ongoing
[|Arkadaşlar kitabı bir yayınevine gönderdim ve geri dönüş bekliyorum. Değerlendirme için de kitabı baştan sona düzenlemeye alacağım. Bölümler gelmeye devam edecek ama net bir tarih vermem şu an mümkün değil. Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.|] "Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!! by yazarrkasa
41 parts Complete
!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!! " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İçinden bir ses, " Al şu kızın sarı saçlarını dola eline duvara sürte sürte pekmezini çıkart olmayan beyninin!" diye kışkırtsa bile o sesin cazibesine kapılmamaya gayret etti. " Gidemem ki.." diye cevap verdi Defne. Korkusundan dizlerinin bağı çözülmüştü kızın. Adamın tok sesi hala böğründe yankılanıyordu sanki. " Niye gidemiyor muşsun? Bitmedi mi? Devamı mı var planının?" diye sordu Murat merak ve endişe ile. Başına daha ne tür çoraplar örecekti bu alık kız acaba? " Yatağa işedim sanırım. Yani işememiş de olabilirim. Pek emin olamıyorum şuan." Genç kız alkolün etkisindeki aptal yüz hali ile gülmekle ağlamak arası bir tablo sergiliyordu. Sarhoştu, korkmuştu ve şuan dünyada olanlardan da bihaberdi pek de yerinde olmayan algıları. Portakal kokusunu bastıracak kadar keskin bir koku yayılıyordu genç kızdan. Kafasının güzel olduğu her halinden belli oluyordu. " Hay Allah'ım ya çattık belaya!" diye söylenerek konuk odasının lavabosuna yöneldi adam. " Sen ne yapacaksın şimdi?" diye kafasını uzatarak şaşkınca sordu genç kız. Adamdan iyice ürkmüştü. " Abdest alacağım. Müsaaden var mı?" Murat sinirle çemkirince geri pusan genç kız " Ne namazı ki bu saatte?" diye mırıldandı söylenir gibi. " Yatağıma kadın girdi diye şükür namazı kılacağım! Tövbe Allah'ım aklıma mukayyet ol katil olmadan kurtulayım şu memleketten!" diye çıkıştı adam. " Tamam ya ne diye bağırıyorsun ki ben nerden bileyim öyle bir namaz olduğunu ama." Üste çıkmaya çalışarak sesini yükseltti genç kız, çoktan lavaboya girm
You may also like
Slide 1 of 10
KOD ADI: GÜNEŞ  cover
KALBİNİ DİNLE cover
The Fate Of Ethernatus  cover
Sahip cover
Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!! cover
KETENPERE  cover
Cariye'nin İkinci Hayatı cover
BAŞLANGIÇ  cover
Şöhretin Esiri  cover
TUTSAK cover

KOD ADI: GÜNEŞ

38 parts Ongoing

[|Arkadaşlar kitabı bir yayınevine gönderdim ve geri dönüş bekliyorum. Değerlendirme için de kitabı baştan sona düzenlemeye alacağım. Bölümler gelmeye devam edecek ama net bir tarih vermem şu an mümkün değil. Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.|] "Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"