"Burası hakkında neler biliyorsun Güneş," dedi dosyadan kafasını kaldırmadan. Ciddi ruh halinden az da olsa sıyrılıp samimi haline geçiyor gibiydi.
"Az şeyler," dedim kaşlarımı ciddiyetle çatarak. "Sadece ülkelerdeki en suçlu insanların burada kaldığını ve çoğunun tedaviye ihtiyacı olduğunu biliyorum." Tek kaşımı kaldırarak düşünür gibi yaptım. "Basına pek sızmıyor içerisi. Binan bir fotoğrafı bile yok."
"Normal," dedi kendi kendine ve dosyayı kapatarak elleri arasına aldı. "Burada suçluları resmi olarak ikiye, resmi olmadan ise üçe ayırırız. Resmi olarak iki tür suçlular var, bunu da herkes fark edebilsin diye renk ile ifade ediyoruz. Sarılar ve siyahlar."
Bir bacağını diğerinin üzerine attı ve devam etti. "Sarılar sapık ruhlu suçlulardır Güneş. İnanılmaz derecede hastalar, kimse onları tedavi etmek istemese de en çok onların tedaviye ihtiyacı var."