Öğle tatiliydi,dışarı çıkmıştım.Hava çok güneşliydi.Yavaş yavaş yürüyordum.Aniden bir ses
duydum.Sese doğru gidiyordum sonra karşıma bir yavru köpek çıktı.Çok tatlıydı.Ses
çıkaran da oymuş.Acıkmıştı galiba.Ağlıyordu,o ağladıkça da benim içim sızlıyordu.Sanki
bana yalvarıyordu “Yardım et!” diye. Ben son paramla bisküvi almıştım .Önceden az bir
kısmını yememiştim.Geriye kalan bisküvileri de o köpeğe verdim.Hem yiyor,hem de
yanından geçen insanlara bakıyordu.Korkuyordu sanırım.Diğer köpekler ona saldırıyor bazen
de onun yemeklerini yiyorlardı..Ben ise korktuğum için bir şey yapamıyordum.Sonra tekrar
ağlamaya başladı artık yemek veremezdim o yüzden su vermeye karar verdim.Etrafta kap vb.
şeyler yoktu.Yakında eczane vardı,eczaneye doğru koştum.Oradan poşet alıp içine su
doldurdum.Sonra poşeti köpeğin önüne koydum.Köpek aceleciydi veya başka köpekler onun
suyunu içmesin diye hızlıca içiyordu.Hocamız anlatmıştı;zamanında çok kötülük yapan bir
kadın varmış ama bir gün yanına çok susamış bir hayvan gelmiş.Kadın etrafa bakmış ama
suyu koyacak bir şey olmadığı için ayakkabısına suyu koyup hayvana vermiş.Hayvan suyu
doya doya içmiş.Hocamız; “Belki kadın,o hayvana su verdiği için Cennet’e gidecekti.”
demişti.Aklıma bu gelince kendimi kötü hissettim ya sevap kazanmak için o köpeğe yardım
ettiysem.Fakat köpeğe yardım ederken aklımdan sevap kazanmak geçmemişti.Bir de bana çok
saçma geliyor;onca insan varken neden aç hayvanlar var,sokak hayvanları niye var?Her insan
bir hayvan alsa,beslese,büyütse…Ama kimse kendinden başkasını düşünmüyor.Düşünse bile
birkaç kişi.Sonra oradan bir kişi yanıma geldi.”Bizde besliyoruz o köpeği hatta aşısı falan da
oluyor.”dedi.Birisinden kap istemek yerine eczaneye gittim çünkü ben istesem bile
vermezlerdi bence.Eğer vereceklerse benden önce niye davranmadılar.