Aniden tiz bir çığlık sesi yükseldi sanki ölüyordu. Zaten yaşadığı acıda ölümden farksızdı. Üzerinde onu boğan sarışın kızın zümrüt yeşili gözleri nefretle parıldıyordu. "İşte istediğini elde ediyorsun, herkes seni konuşacak! "diye bağırdı sarışın kız. Sarışının altında nefessiz kalan zavallı kız bir anda çevik bir hamleyle kurtulmayı başardı fakat sarışın asla vazgeçecek gibi değildi. Harekete geçmemi sağlayan o hamleyi yaptı. Bıçakla birlikte kahkaha atarak kızın üzerine yürüdü. Merdivenlere doğru koşup yardım istemeye çalıştım fakat biri beni kolumdan yakaladı "Sakın gitmeye kalkışma." her gördüğümde kendimi bile unutmama sebep olan bakışları ile durmamı sağlamıştı. "Onu öldürecek, lütfen bırak gideyim Vera." dedim yalvararak. Usulca saçlarımı okşayarak. "Sadece ufak bir kavga, ilaçlarını almalısın." dedi. Haklıydı, kimse çığlık atmamıştı ki kafamın içindeki seslerdi onlar. "Sınıfımıza gidelim Yaşam." diyerek elimden tuttu ve beni götürmesine bir kez daha izin verdim. Böylece ilk hatamı çığlıkları görmezden gelerek yaptım.