" benim suçum ne ?" diyerek elime gelen son vazoyuda kırdım.
Yiğit gözlerini kısdı düşünceli bir şekilde " benim kardeşimin suçuda yoktu! " deyip ürkütücü sesi yetmediği gibi bide üzerime bir adım yürüdü " senin o pinç abin kardeşimi bu, " deyip odanın içinde duran tekeleki sandalyeyi gösterdi öfkeyle "ömür boyu mahkum eti . Senin abin benim kardeşime acımadı neden ben sana acıyayım? " dedi bağırarak.
Sırtımı duvara değmesiyle yiğit iki elini yani başıma koyup dudadaklarima doğru yaklaştı sır veril gibi fısıldadı.
Gözlerini dudaklarımda ayırmiyarak " abinin cezasını senin bedeninle ödetecem! "