"Her bir zerrenle benimsin." dedi göğsüme doğru öpücükler kondurarak. "Her hücrene kadar bana aitsin." Nefesi vücuduma çarparken söylediği cümleler kalp atışlarımın hızlanmasına sebep oluyordu. Göğsümü okşamaya başladığında derin bir nefesle inledim. Ellerini ve ağzını o kadar iyi kullanıyordu ki içimi doldurmadan bile zevkten kıvranmama sebep oluyordu. "Seninim." dedim inlemelerimin arasında. Ağzına alabildiği kadar mememi almıştı ve emiyordu. "Beni hiç bırakma, Karan." dediğimde kafasını kaldırarak bana baktı. "Sen istesen de seni bırakmam artık." dedi ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. "Ne olursa olsun bırakmam seni." Gülümseyerek baktım gözlerine. Öylesine söylemiyordu bu sözleri, gözlerinden anlayabiliyordum. Tüm gücümle üstümden yana iterek üstüne çıktım. Şaşkınlıkla bana bakarken sırıttı. Ben nasıl onun sert hareketlerini seviyorsam o da benim ani hareketlerimi seviyordu. "Sen istesen de bırakamazsın artık beni." dedim boynunu emerek. "Sende her şeyinle benimsin." Gömleğini tutarak sert bir hareketle çektiğimde bütün düğmeleri koparak açıldı. Tekrar boynunu öpüp yavaş yavaş göğüs kaslarına doğru inerken nefes alışverişleri arttı. Erkekliğine dokundum karın kaslarını öperken. Sertleştiğini fark ettiğimde sırıttım. O da hemen azıyordu benim için. "Seni seviyorum, küçük." dedi inlemelerinin arasında. "Bende seni seviyorum, öğretmenim."All Rights Reserved