Kafamın İçindeki Ölüm Meleği (+18)

Çevremi önemsemiyordum,bencildim egoistim.Kafama taktığım siyah kulaklığın ardı umrumda bile değildi,insanlardan nefret ediyordum.İnsanlar çok mu aptaldı yoksa zeki olan ben miydim? Belki ikisi belki de hiç biri...

Penelope brönne,zorbalığı ve hayatın gaddarlığını küçük yaşta öğrenmiştir.Hayatta yaşadığı bazı şeyler onda psikolojik sorunlara sebep olmuş ve onu yalnızlaştırmıştır.Psikolojik sorunları onu ilaç kullanmaya itse de bu ilaçlar ona yetmiyor,kendini kontrol edemiyordur.

Bir arkadaş buluşması en fazla neyi değiştirebilir?Penelope bir gün tek arkadaşı Albert ile alışveriş merkezine gider,ikisine de göre bu normal bir buluşmadır,o mağazaya girene kadar...O mağaza Mysterica'dır ve üzerinde mor mücevherler olan takılar satar.Ama bu takıların güzel olmaları dışında bir özelliği daha vardır:Üzerlerindeki mor taşlar takan kimselerin ruhlarına bağlanır ve özel güçler elde etmelerini sağlar.Bunun yanında bir silah sahibi olurlar,ama bunu bir tek SAKRONLAR bilir...

Penelope o mağazadan bir kolye alır ve onu taktığı andan itibaren hayatı bir daha eskisine dönmez.
İçinde baskılanan öldürme arzusu onu sarar ve kendini ormanın derinlikte cinayet işlerken bulur.Sıradan bir öğrenci olan Penelope,bir anda tüm İsviçre tarafından aranan bir seri katil olur.

Okulda zorbalığa uğrayan bir inek,nasıl kan kokan bir katil olabilir?Bu kızın saçlarının rengi bile kandan gelirken alın yazısının böyle olmadığı ne mağlum?