"Dün senin en sevdiğin yemeğe kadar öğrendim, ama hala adını bilmiyorum." omuz silkip yavaşça gözlerini bana çevirdi. "Gerek yok. Zaten bir daha karşılaşacağımızı sanmıyorum." Dedi. Ama bu anında suratımı düşürdüğü için bakışlarımı ondan kaçırıp denize çevirdim. "Ama eğer bu senin için önemliyse bana yakışacak bir isim takabilirsin." "Önemli değil." dedim kırgın sesimle. Bu sefer bakışlarını kaçıran o oldu. "Çünkü bir daha görmeyeceğim insanların ismini bilmem bir işe yaramaz." Diye cevabı yapıştırdım. Kırıldığımı anlamış gibi şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. Peçeteliğe uzanıp bir peçete aldım ve onu küçük küçük yırtmaya başladım. Bu adam benim en zor gecemde beni kollarına almış, bir yabancı olarak kalacaktı. Farkında değildi, ama en zor gecemde benim yanımda olmuş, bana destek olmuştu. Bu benim için önemliydi. "Teşekkürler." Diye fısıldadım. Başka bir peçete alıp onu da koparmaya başlarken.