Karanlık sokakta durmadan koşuyodum. Ama bir yere kadar etrafımı saran bir sürü araba yolumu bağlamıştı. Kahr etsin bulmuştular beni. Hem de bu kadar çabuk. Daha bir saat bile dolmamış dı. Arabadan inen adamlar koluma yapışmadan kaçmak istedim ama hemen yakalanmıştım. Kolumdan öyle tutuyodular ki, canım yanıyo du. Arabadan inen koca cüsse tam karşım da durdu. Gözleri ateş topu gibi yine kıp kırmızıy dı. Beni tutan adamlar kolumu bırakıp arabalara geçtiler. Sokağın ortasın da sadece biz vardık. O ve ben.... Tekrardan kolumu hızla köpek gibi kapan adamın arkasından sürükleniyodum şimdi. "Yaa bırakk! Canım yanıyo bırakk! " ağlayarak kurduğum cümlelerin ardından arabanın üstüne fırlatmış dı beni. Önüme gelen saçlarımı ellerimle alıp geriye atdığım da dikelmiş ve ona bakıyodum. Bu zifiri karanlık gözlerden ölümüne korksam bile mecburum.. Çünki korktuğumuz şeyler bizi özgür bırakacak şeylerdir..... Hızla aramız da kı mesafeyi tek adımıyla kapatıp dibime girdi. "KAÇMAKLA NEREYE KADAR GİDE BİLECEKSİN? " diye bir soru yolladı bana.