Aile gazinoları vardı bir zamanlar. Kadınlı erkekli, sazlı sözlü eğlencelerin yuvası. Çoluk çocuk bile dahildi masalara. Hep birlikte eğlenmenin adresiydi buralar. Assolistlerin dev sahnelerine sahipti. Şimdi bir avuç kadardı sayıları. Demek ki aileler beraber eğlenmeyi terk etmişti. O zaman tavernalar vuku bulmuştu. Sahnesi küçük ama dans pisti kocaman olan tavernalar. Millet artık şarkı dinlerken, şarkıcı seyretmekle yetinmiyor, deli divane dans ediyordu, sokakta yapamayacağı gibi. İçinde biriktirdiklerini dökercesine... Yetinmek insan oğlunun tabiatında yoktu. Yedikçe fazlasına göz dikilirdi. Zira bir yerden sonra müdavimlere dans etmek de az gelir olmuştu. Nasıl ki sokak ortasında edilmeyecek danslar için tavernalar vardı; dizginlenen bütün arzuların tatmini için başka başka diyarlar türemeye başladı. Arz talep diyordu buna iktisat kitapları. Dünyanın biyolojisine bakılacak olursa; evrim yasası demek de mümkündü. Tavernalar ve gazinolar dönüşüm geçiriyordu. Tırtıl kelebek oluyor, gazinolar ise pavyon doğuruyordu. Çankırı Caddesinin gözbebekleriydi onlar. İçlerinden yalnızca biriydi Arabesk Pavyon.All Rights Reserved