Hayatı hep bir kumar oyununa benzetirdim. Kim kazanırsa, güneş ona doğuyordu sanki. Kazanana güneş, kaybedene zifiri karanlıktı sanki. Ve karanlıkta kalan hep ben oluyordum küçüklüğümden beri. Hayata karşı her zaman yenilmiş hissediyordum kendimi. Hep karanlıkta kalan, asla gün ışığı göremeyen bir çocuktum ben. Dizleri asla kanamayan, eli dahi kanamayan ama ruhu ölen bir çocuktum. Ruhum yoktu benim. Rengarenk bir hayatın içinde ki o kör noktaydım ben. Ufacıktım. Küçücüktüm. Kendi kendime büyümüş. Kendi kendime güçlü olmuştum.