Biz yetimhaneye terkedilmiş dört arkadaştık. Arkadaştan öte kardeştik. Birbirimizin kalbi,aklı,merhameti ve direği. Biz birbirimizi tamamlayan bir vücut gibiydik. Bir gün yolumuz iki gençle karşılaştı. Onlarla da birbirimizin her şeyi olmuştuk. Hayat bu defa yüzümüze gülmüştü. Kader bizi kafamıza vura vura büyüttükten sonra mutlu olmayı da öğretmişti sonunda. Birbirimizle seneler geçti. Her geçen zorlukta ışık her daim var diyorduk birbirimize. Işık her daim var. Her şey güzel giderken sert bir kayaya toslamıştık. Hayatımızın en zor sınavıydı.Biz bir vücuttuk derken vücudumuzun bir parçasını kaybetmiştik. Ölümle yüzleştik. Ölüm. Dört harfli bir kelime. Ama hissettirdikleri bir bitiş bir yok oluş. Aramızdan birini kaybettik. Her şey bitti derken her şeyin başladığını o zaman öğrendik. Tekrardan kafamıza vurula vurula...