"Peki en sevdiğin renk ne Şervano?" Gökyüzüne bakıyordu bende ona. Onu izlemek gökyüzünü izlemekten daha cazip geliyordu bana. "Firuze. " " Efendim? " Kıkırdadı. Gülünce daha bu güzel olduğundan haberi var mıydı? Olmasın bence. "En sevdiğim renk Firuze Lidyalı." Gözlerimi devirdim. İki dakika romantik konuşamıyoruz arkadaş. "Adımla daha ne kadar dalga geçeceksin?" "Küçük Prens Gülüne kavuştuğu zaman." Kaşlarımı çattım. Ben Küçük Prens okumamıştım ki. "Ha?" Tepkim onu güldürmüş ve kahkaha atmasına sebeb olmuştu. Ne gülüyon be adam? "Diyorum ki. Soracağım soruya evet dersen sonsuza kadar diyeceğim." "Ya hayır dersem?" Sorduğum soru onu germiş, gülen yüzünün solmasına sebep olmuştu. "O zaman benim için sadece Lidyalı olursun." Sonrada duymadığım birseyler fısıldadı. "Lidyam olmak varken Lidyalı olursun."