"Sana ne oldu? Sürekli tek bir anı yaşıyormuş gibi bakıyorsun, Nerde takılı kaldı aklın?"
Adam Yasemin'e karşı bir borcu olduğunu bildiği için, kendi yöntemiyle cevapladı onu.
Normal bir insan gibi konuşmaya, dertleşmeye, anlatmaya hazır değildi.
"Kaldı işte.
Çayımız bardakta,
Çocukluğumuz sokaklarda,
Mutluluğumuz kursağımızda,
Sevdiklerimiz uzaklarda,
Gülüşlerimiz fotoğraflarda."
Kendi usulünce verdiği cevaba saygı duyup, çayını doldurarak önüne koydu Yasemin.
Susmak için sormamıştı o soruyu, elbette bu yanıtla da yetinecek değildi.
Yanına oturup ona dönerken, alnına düşen saçlarını parmak uçlarıyla geri itti.
Yüzünü adama çevirip, gözlerinin içine baktığında dudaklarını araladı.
"Özlemek için Nazım var,
Mavi için edip...
Rakı için Can yücel,
Sevmek için Cemal süreya,
Sevda için Ahmed Arif."
Yasemin elini adamın yüzünden çekerek, tek kaşını kaldırdı. Bu öyle bir andı ki, kadında adam da bir ömür unutamayacaktı.
"Bazen özledim diyemezsin, Nazım okuyorum dersin. Sen hangisisin?"
Toprakla başlayan kan davası. Ve kan davasını bitiren bir hata.
Kalbe sıkılan kurşun; kanından bile tiksindiği bir adamın kucağına düşürdü.
Hatayla başladı, acı çektirme amacına döndü.
Yalanlar söylendi, hesaplar kapandı.
Sonunda mağlup olan düşmanlık, kazanan aşk oldu.
Hırsıyla bilinen bir adam Mirhan Mirza Hükümsüz. Bölgede oyun kurucu rolüne geçmek için gece gündüz durmadan çalışan bir adamın ta kendisi.
Güzelliğiyle şehre nam salan Dilem Yıkılmaz. O hiç bir şeyi unutmaz! Onun tek unutmak istediği annesinin öldüğü günün doğum günü olduğu gerçeği.
Ve onları bir araya getiren rastlandı değil, kaderin ta kendisi!
BİRLİK serisi "1"
Seriyi ayrı ayrı okuyabilirsiniz. Serinin tüm kitaplarının hikayesi ve karakterleri birbirinden bağımsızdır.
+18 unsurlar içermektedir!