"İmkansız mı? " Hah dercesine bir ses çıkardım.
"Hiç bir şey imkansız değildir. Çünkü, imkansız benim."
Sadece bir hizmetçi, aşağılanan bir kız olan Emily güç peşinde koşmaya çalışıyordu. Hiç bir şeyini kaybedemezdi. Çünkü, zaten hiç bir şeyi yoktu. Bedeller de, kendi hayatını mahv ederdi. Bencil, kaba, dobra ismi verilirdi, ama kimse ona merhametli, fedakar, sadık isimlerini vermedi. Herkese soğuk yaklaşırdı. Soğuk olduğu için mi? Hayır.
"Bu dünya kudretim altında ezilecek,çünkü buna hep mahkumlar, hem de mecbur."
2K-24.12.23🫀
3K-16.03.24
+18 detaylar, cinsel içerik, uygunsuz sözler, küfürler, argolar ve rahatsız edici detaylar bulundurur. Rahatsız olacaklar okumamalı.
(Fantastik - geçmiş zaman kurgusu)
🕯️🕯️🕯️
Yaklaşık bi' on dakikanın ardına doğruldu ve dakikalar önce ateşin içine koyduğu kılıcı çıkarttı alevlerin içinden. Yarısına kadar kızıla bulanmış çelik kılıçtan dumanlar çıkıyordu. Bir an göz göze geldik. "Ne yapacaksın bana?"
"Ölmemeni sağlayacağım." Eliyle beni kendine çekti. Neredeyse dip dibeydik.
"Neden? Ne saçma! Siz esirlerinize böyle mi yapıyorsunuz? Önce yaralayıp ölüm eşiğine getirip sonra iyileştiriyor musunuz?" İsyan ederken aynı zamanda bu durumdan da memnundum, ne yalan söyleyim. Eğer kaçmaya çalışacaksam en azından tedavi edilmiş olmalıydım.
"O, göğsündeki lekeyi görmeden önceydi." Dedi ve güzel yüzünden beklenen bir çapkınlıkla güldü. Karanlık Prens, doğum lekemden bahsediyor olmalıydı.