"İmkansız mı? " Hah dercesine bir ses çıkardım.
"Hiç bir şey imkansız değildir. Çünkü, imkansız benim."
Sadece bir hizmetçi, aşağılanan bir kız olan Emily güç peşinde koşmaya çalışıyordu. Hiç bir şeyini kaybedemezdi. Çünkü, zaten hiç bir şeyi yoktu. Bedeller de, kendi hayatını mahv ederdi. Bencil, kaba, dobra ismi verilirdi, ama kimse ona merhametli, fedakar, sadık isimlerini vermedi. Herkese soğuk yaklaşırdı. Soğuk olduğu için mi? Hayır.
"Bu dünya kudretim altında ezilecek,çünkü buna hep mahkumlar, hem de mecbur."
2K-24.12.23🫀
3K-16.03.24
Tenime değen sıcak mühür, onun parmaklarının arasında bir küfür gibi duruyordu. Bembeyaz, tek bir ciziğin bile olmadığı tenime öyle korkusuzca yerleşmişti ki ıslak, alevi üstünde kırmızı mühür; bana nereli olduğumu hatırlatmıştı. Kim olduğumu.
O'ysa tek bir söz söylemeden gözleriyle mühüre kilitlenmiş dudakları tek bir çizgi halinde odaklandığını gösteriyordu. Kendi krallığının mührüne benim tenimde öyle yabancılaşmıştı ki, o da benim gibi kim olduğunu sorgulamıştı. Veya ben öyle düşünmek istiyordum çünkü elimde kalan tek şey bu'ydu.
Benliğimi kaybetmemeye yemin ettiğim bu yolculuk, onun önüme serdiği her şeye rağmen mühür gibi erimeyecekti.
by Arısa