Hiç tanımadığı bir insana aşık olan , onunla yüz yüze tanışma ihtimalinin yok sayılacak kadar az olduğu için kendi çapında onu anlamaya çalışan , bir platoniğin hikayesi ...
Kafamı meşgul etmek için birilerine bağlanan yada birisini unutmak için başka bir kişiye bakan , hepsinde de platonik takılan birisiyim ben .
Bir an,bir davranış,bir tavır , bir bakış ondan hoşlanmam için yeterli. Sonra en fazla iki ay platonik takılırım , aşk acısı çekerim , kendi kendime küser barışır terk ederim ,terk edilirim ve karşıdaki kişinin bundan haberi olmaz .
Bir yerden sonra sıkılırım bu yüzden de kafamda bitirmek isterim eh buda acı veriyor insana , acıyı ve onu unutmak için bi başka kişiye bakarım .
Bu sevilmeme durumu çok fazla sorun olmaz benim için zaten 2 ay sonra sıkılırım , yani en azından şimdiye kadar böyle olmuştu , ben platonik olduğum bir kişi için ağlamam ki ....derdim hep.
Hiç tanımadığı bir insana aşık olur mu bi insan ?
Onun tarafından asla sevilmeyeceğini bile bile...
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.