Birbirini delice seven iki insan en fazla nelerle sınanabilirdi? Aşkları, aileleri, evlilikleri ve hatta bebekleri... Alıntı: ''Abim kolinin içinden aldığı şeyle dizlerinin üzerine çöktü. Ne olduğunu anlamak için geride kalanlar yanına gitti. Birden Seçil' den yükselen çığlıkla birlikte beynim kucağındakinin ne olduğunu idrak edebilmişti. Ama nasıl olur? Bu, bu nasıl bir caniliktir? Bir insan nasıl bunu yapabilir? Bu nasıl bir imtihan? Seçil Mert' in kollarına yığılmıştı. Abimse hiç bir şey demeden öylece kucağındaki doğmamış, doğamamış olan oğluna bakıyordu. Evet, her ne kadar 3 aylıkta olsa herşeyi ile bir bebekti. Sadece çok küçüktü. Herkes olduğu yerde çakılı kalmıştı. Ali abimin yanına diz çöküp gözlerinden dökülen yaşlarla sarıldı ona. -Ateş, abicim onu bana ver. Diye hamle yaptı ama abim sert bir şekilde bakınca geri çekildi. Salih komiserde hamlede bulundu. -Ateş bey lütfen bebeği bize verin. Dedi ama aynı öldürücü bakışlarla karşılık aldı. Benim gözümden dökülen yaşlarla yanına gittim ve elimi omzuna koyup sıktım. Artık hıçkırarak ağlıyordum. Abim bebeğini yavaşça kaldırıp burnuna götürüp kokusunu derin bir şekilde içine çekti. Yanağına ve alnına öpücüklerini kondurdu. Göz yaşları onun üzerine düşüyordu. Acı bir şekilde yükselen çığlıkla kulaklarımı kapattım. Abim, canım, hayatımda hiç görmediğim duymadığım kadar acı çekiyordu. Çığlıklarını tüm İstanbullun duyduğuna eminim. Herkes sessiz bir şekilde ağlıyordu. Polislerin bile gözleri yaşlıydı. Tek dirayetli olan Salih komiserdi. Abim tekrar bebeğini derin bir şekilde kokladıktan sonra Ali abiye döndü. Bu bakışlarını hayatım boyunca unutmayacaktım. -Ali senden hayatımın en önemli isteğini yerine getirmeni istiyorum. Dedi yaşları yanağından süzülürken. -Senin için canımı veririm abi. Dedi. -Benim için oğlumu sen