Nasıl olurdu bu aklım almıyordu. Çıldırmış mıydım? Yanlış mı hatırlıyordum. Bu beynimin bir oyunu muydu? Yoksa başlı başına bir tevafuk mu... _Her şey peşimde ki o adamlardan kaçmamla başladı. Koşuyordum bilmediğim şehrin sokaklarında. Yağmur içimin yandığını görürcesine daha da çok yağmaya başlamıştı. Artık koşmaktan halim kalmamıştı. Açık dükkan, açık bir kapı arıyordum gecenin ikisinde. Nefes alamaz hala gelmişken bana yaklaştıklarını fark ettim. Son gücümle koştum arada ki mesafeyi biraz açtıktan sonra sola baktım iki binanın arası olan bu yere zorlukla girip kendimi duvara yaslayıp yere çöktüm. Kulağa gelen sesler hiç de hoş değildi" seni elime geçirsem o bacaklarını bir daha benden kaçmak için kullanmayacaksın küçük" korkuyla derin derin nefes alırken yaklaşan ayak sesleri ile elimi hemen ağzıma götürüp ağzımı sıkıca kapadım. "ne tarafa gitti lan bu kız bi kızı elinizden kaçırdınız arayın her yeri çabuk" diye adamlarına komut verdi. Bu araya bakmayı akıl bile edemediler eğildiğim yerden onların aşağıya doğru gittiğini görünce derin nefes aldım. Tam o esnada Bı ışık yandı birinin dışarı çıktığını fark ettim" yine noluyor bu vakitte hayırdır inşallah " diyen bi adam sesi ardından" bilmiyorum baba da hiç hayır gibi durmuyor ben bi baksam iyi olacak " diyen genç adam sesinden sonra saklandığım yerden çıktım kaşları çatık bir şekilde bana bakan amca ve oğluna baktım. Aslında daha çok oğluna baktım sadece baktım... Bu nasıl olurdu beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Bana çok tanıdık gelen bu adamdan gözlerimi bir türlü alamadım "hanımefendi iyii misiniz ne arıyordunuz orada? O adamlar sizi mi arıyordu?" ardı arkası kesilmeyen sorulardan sonra gözlerim bulanıklaşmaya başladı son gördüğüm bana hiç yabancı gelmeyen, aklımdan hiç çıkmayan yeşil gözlerdi..All Rights Reserved
1 part