GÜLBEŞEKER
  • Reads 232,771
  • Votes 14,915
  • Parts 35
  • Reads 232,771
  • Votes 14,915
  • Parts 35
Ongoing, First published Aug 25, 2023
Mature
İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? 

Doğru. Fakat eksik.

İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır.

Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etrafına toplardı kendi tebaasını.

Ben ve benim gibi çocukların sevgi cumhuriyetine karşı, zorbaların korku imparatorluğuydu aslında durum kısaca. 

Diyelim ki bir zamanlar çocuktuk. Biz de, onlar da. Lisede de mi çocuktuk? Türlü türlü oyunlar kurarken de mi çocuktuk? İnsanların hayatlarında unutamayacağı anılar bırakırken, hafızalarından kazıyarak silmek istemelerine rağmen bunu başaramıyor oluşlarının sorumlusu olurken de mi çocuktuk? Tuvalete kilitlerken, okulun önünde alay konusu ederken, yapmadıkları şeylerle suçlarken ve hatta manipüle ederek kendilerinden bile şüphe etmelerini sağlarken de mi çocuktuk?

Değildik. Ne biz ne de onlar. Bunu inkar edecek insanın vicdanı sorgulanmazdı zaten.
All Rights Reserved
Sign up to add GÜLBEŞEKER to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
37 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 8
KÖZDEN KALPLER ŞATOSU  cover
İMDADIM cover
BERZAH cover
Ses ve ÖFKE  cover
GECENİN İZİ cover
AMARİS cover
SAKLI HİSLER | Texting  cover
ECSAD cover

KÖZDEN KALPLER ŞATOSU

15 parts Ongoing

O, bir varisten fazlasıydı. Bir oyuncu, bir hırsız, bir katil, bir cadı, bir lânet, zihnindeki seslerden varolmuş tehlikeli bir ölüm makinası... Amcasının ölümüyle örgütün Yönetici Varis koltuğuna oturan gizemli bir adam... Karanlığın aydınlık tarafı olmuş, aydınlığı boğmaya mecbur bırakılan acılı bir yeğen... Aşk, ikisini bir araya getirdi; fakat hayat sürprizlerle ve kötü sonlarla doluydu. Her şey bir intikamla başladı. Sonra hepsi birer birer ardından geldi. İhtiras, hırs, öfke ve en önemlisi İNTİKAM duygusuyla yanan kalpler... Peki bu hikâyede masum olan kimdi? Acılar içinde boğuşan, annesini öldürmek zorunda kalan küçük bir kız çocuğu mu yoksa hayalleri elinden alınıp acımasız bir adama dönüşmeye mecbur bırakılan bir adam mı? "Bedeni cehennem ateşinden olanın kalbi yalnızca közden olabilirdi." Bu hikâye sadece onların hikâyesi değil, bu hikâye kalbi köz gibi yanan acılı kalplerin hikâyesi. (Beliz) Elzem Zerel ∆ Emre Sayar