"Neden buradasın?" diye sordu Meriç beni izlerken. Ona doğru birkaç adım atarak aradaki mesafeyi azalttım ve "Senin için," dedim. "Sadece senin için buradayım Meriç." ___________________________________________ Ben Aklim. Artık bir soyada sahip değildim çünkü babam ölmüştü ve Meriç denen yeni kocamın ellerindeydim artık. İsmimin yanında yazan ve birkaç kelimeden oluşan o soy isim ise kesinlikle bana ait değildi. Hayır, zorla yapılan bir evlilik de değildi bu benim için. Çünkü bunu isteyen bendim. Neden mi? Nedeni basitti. İntikam... Bir insan bir gecede de ölebilirdi, bir gecede doğduğu gibi. Fakat önemli olan onu kimin öldürdüğüydü. ____________________________________________ Meriç bir akarsuyun adıydı. Bende bir akarsu gibi akıp gitmiştim yıllarca, içimdeki duygulara doğru. Duramamıştım, durulamamıştım. Sadece beklemiştim. Ve yıllar sonra nihayet beklediğim şeye kavuşmuştum. İntikam demişti o bunun adına, oysa oynanan kumar benim için sadece bir kazançtan ibaretti. Hayatımın en güzel kazancı. Ve bundan sonra da sahip olacağım tek güzel şey. Ben Meriç Uz. Yıllarca kendi duygularının esiri olmuş ancak sevdiği kadının yardım çığlıklarına da daha fazla kulak tıkayamamış bir adamdım. Ve onun için her şeyi göze alabilirdim. Fakat o bunu bilmiyordu henüz. Zaten o bana kör kalınan her şeydi... Ve bu hikaye alev alev yanan bir adamla artık durulmak isteyen bir kadının hikayesiydi. Bu alevler içinde kalan akarsuyun durulacağı topraklara kavuşmasının hikayesiydi. Peki soruyorum size, aşk gerçekten de her şeyi göz ardı edebilecek bir güce mi sahipti yoksa...aşkta bir kez kavrulan bir daha dirilemez miydi?All Rights Reserved