Hepimizin bu hayattan istekleri vardı. Kimimizin para, kimimizin aşk, kimimizin iş, benim tek isteğim mutluluktu...
Çoğu insan mutluluğu; parada, aşkta, intikamda, güçte olduğunu sanıyor ama kimse asıl mutluluğun ailede olduğunu bilmiyordu ya da bilmek istemiyordu.Hiçbirimiz bu yaşlara kolay gelmemiştik. Hayat herzaman olmamıştı ve hiçbir zamanda olmayacaktı...
Hayat dikenlerini bize erken yaşımızda batırmıştı. Annemi kaybetmiştik ve babam ortalıklarda yoktu. Şimdi ne olacaktı? Bu sorunun cevabını çok merak ediyordum. Yaşımız küçüktü. Bizde yaşıtlarımız gibi mendil mi, su mu yoksa kağıt helva mı, satmalıydık?
Hadi annem bizi hiç sevmediğinden kötü davranıyordu. Peki babam; onu bize olan davranışları neden değişmişti!?
"Hayat zor hemde çok zor kızım (!) " derdi. Hatice teyze. Onlarda bu yaşlara zor gelmişler. Hatice teyze ve Sami amca birbirlerini çok seviyorlarmış. Hatice teyzemin üvey annesi, Hatice teyzemin babasını aklına girmiş ve Sami amcayla evlenmelerine izin verilmemiş. Hatice teyza ve Sami amcada aşklarından vazgeçmemiş ve kaçıp evlenmeye karar kılmışlar. Bu evliliklerinden de Sümeyye ablam doğmuş. Hatice teyzem ve Sami amcam birbirlerini çok sevip, Sümeyye ablamada çok iyi bakmışlar.
Ne ' olurdu annem ve babamda birbirlerini sevip, Mahir ve bana iyi baksalardı...
Dediğim gibi hayat herzaman iyi yönde gitmezdi. Birkaç haftadır, tanıdığımız birinin evinde kalmak ne kadarda doğruydu bilmiyorduk ama gidecek bir yerimizde yoktu. Şimdi bizi ne bekliyordu? Bizimle birlikte bekleyip, görmeye var mısın? Eğer varsan şimdi bu hikayeyi kütüphanene ekliyorsun ve oy veriyorsun! :)