ÜÇÜNCÜ GÖREV
  • Reads 787
  • Votes 100
  • Parts 8
  • Reads 787
  • Votes 100
  • Parts 8
Ongoing, First published Aug 27, 2023
Mature
"Sen kimsin?" Cevap vermeye niyeti yokmuş gibi yalnızca gözlerime bakıyordu. Gözlerimde bir şey arıyor gibiydi daha çok. Şu an gözlerimde muhtemelen korku ve kafa karışıklığı karışımı bir ifade vardı veya devlet sırrı çünkü bu adam yaklaşık 15 saniyedir gözlerimin içine bakıyordu. Sorumu sitemli bir şekilde tekrar ettim. "Sen kimsin!?" 

"Gözlerine bakmak için saatlerdir uyanmanı bekliyordum. İnsanları gözlerine bakarak tanıyabilirsin Burçin. Sen bende nasıl birini görüyorsun?" Gözlerine baktım. Açık kahve içinde yeşil hareler barındıran gözleri ilk bakışta kendimi görecek kadar parlaktı.



Herkül'ün 12'i görevi vardı. Bu görevlerden 3. olanı dişi bir geyiği avlamaktı. Benimse tek bir görevim var; dişi geyiği -kendimi- av etmemek.

Bir kurt ve bir geyik nasıl bir araya gelir? 

 
#1 #av /18.12.23
#2 #geyik /31.01.24
#3 #tuzak /25.02.24
#5 #burçin /25.02.24
#5 #sahtesevgili /03.03.24 /26.05.24
#2 #newstory /26.05.24
All Rights Reserved
Sign up to add ÜÇÜNCÜ GÖREV to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
SARRAF cover
AMARİS cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover

GECENİN İZİ

34 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....