İnsan, kendini bile sevemezken bir başkasını sevebilir miydi? İnsan, zihninde ölüm senaryolarını düşünürken ufak bir umut kırıntısı ile hayata bağlanabilir miydi? Hayır, yapamazdı. Sevemezdi kendinden başka bir canı gözlerine bakarak, hissederek ve belki de en çokta severek. Tutunamazdı ellerine kayıp düşeceğini bile bile; isterdi onu bencilce. Atan kalbini durdurmak isterken teslim edemezdi bir başkasına sonlarının kötü olacağını göre göre. Ancak Roseanne Park, yapmıştı. O'nun o şefkatli ellerine teslim etmişti kırılgan kalbini, onarmasını dileyerek. Bilmiyordu ki, yüreğini teslim ettiği adam onun tek kurtuluşunu yok edecek, sonunu getirecek ve unutamadığı geçmişini yeniden hatırlatacaktı.