Pişmanlıklarla dolu olmak acıydı. en acısı da içimi her gün yakıp kavuran durmadan kanayan yaram. asla kapanmayacak yaram. insan pişmanlıklarla dolu kapalı bir kutudan ibaretti. Belki de hep böyle kalacaktı. Özür dilerim kıvırcığım özür dilerim sana geç kaldım Yine geç kaldım. _Abi? abicim +Daha kaç kez söyleyeceğim odama dalmayın diye!! _Ama abi kapıyı çok çaldım duymadın +Odadan çık ufuk hemen!! _ama abi +Çık dedim ufuk Ç I K!! Ufuk ağlayarak bana bakarken ayağa kalkıp yanına yürüdüm. Onu böyle görmeye dayanamıyordum ama ondan uzak durmalıydım. Ufuk'un gözyaşlarını silip kapıya doğru ittirdim. +Odana git HADİ UFUK! Omuzundaki ellerimi itip koluyla gözlerini sildi. _ Beni hiç mi sevmedin abi hiç mi? Ellerimi saçlarımdan sertçe geçirip derin bir iç çektim. Migrenim tutacaktı sinirden. + artık çık şu odadan!! başıma giren ağrıyla sendeledim. ufuk'a bakmadan yatağıma geçtim. titriyordum. _ abicim titriyorsun! +S-sana git dedim Ufuk _abii!! baş ağrım şiddetlenmişti. gözyaşlarım benden habersiz yastığa akarken kendimi daha çok sıkıyordum. ben her şeyi kendi içimde yaşayarak can çekişiyordum. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. gözlerimi sıkıca kapatıp uyumaya çalıştım ama ne baş ağrım buna izin veriyordu ne de gözümün önünden gitmeyen Hazal.All Rights Reserved
1 part