Bu öykü,1916 -1918 yılları arasındaki, Rusların Karadeniz ve Doğu Anadolu'yu işgali sırasındaki, iki yıllık bir kesitte yaşanan, gerçek olayları yansıtmaktadır.İki yıllık bir sürede yaşanan savaş ve göç trajedisi, tüm çıplaklığı ile ya o anı yaşayanların yada yakınlarının aktarımları referans alınarak,yansıtılmaya çalışılmıştır.Öykü deki karakterler ise tamamen hayalidir.
***
Tam o anda bir mucize oldu ! Askerlerlerin arkasından gelen, köydeki Rumlardan yaklaşık beş-altı kişi, koşarak Ermeni askere :
"Oki,oki,afiso ,meftas (Hayır,hayır bırak,yapma.)"diye çıkıştılar.
Bunu gören komutan Dimitri, hemen iki askere işaret etti. Askerler, Ermeni askeri kolundan tutup,Ali Dede'nin üzerinden kaldırdılar. Ermeni asker, komutanları ile gözgöze gelince yaptığı hatayı anlayarak hemen yerine döndü. Yardımına koşan köyün Rum öğretmeni Adonis, onu yerden kaldırarak, düzelttiği kütüğün üzerine oturttu. Ali Dede'nin burnundan, bembeyaz sakallarına akan kanı silmek için mendilini çıkardı ve
Güzelliğin sadece belirli kalıplara sığdırıldığı bir çağda zekasıyla ve iradesiyle ön plana çıkmayı başaran bir kadın.
Heaven Watson.
"Güç bilgelikten doğar Lordum.
Aptallıksa her zaman güzel bir bedende gizlenebileceğini bilir"
Ve iş dünyasında adını altin harflerle yazdıran ,yakışıklılığıyla genç kızların rüyalarını süsleyen çapkın bir kont.
Christian O'Sullivan .
"Fakat zeki kadınlar her zaman yalnızdır Bayan Watson. Tarihte bunun örnekleri çoktur "
Her sır, özlemle açığa çıkacağı günü bekler .