"Dile benden ne dilersen küçüğüm. Aşk mı lazım sevgi mi?" dedim ve ardından elini alıp tam kalbimin üzerine koydum" İşte hepsi burda . En derininde, her köşesinde en güzel yerinde tam ortasında.... Söyle küçüğüm bize başka ne lazım. Herhangi bir söz mü, bir kanıt mı, bir sembol mü ya da somut bir şey mi?" dedikten sonra cebimden kutuyu çıkartıp açtım. Tam o anda gözlerinin en derinine bakarak" Bize ne mi lazım küçüğüm... Bana sorarsan bana bir sen ve sana da bir ben lazım biz olmak lazım aile olmak lazım birlikte musmutlu olmak lazım." Bu arada küçüğümün gözünden bir damla yaş düştü. Bir elim ile önce gözyaşını sildim ve "Bana cevap vermeyecek misin küçüğüm?" dedim. Bir daha inci tanesini akıttı bir daha ve ardından bir tane daha. Sonra oda gözlerimin en içine baktı en derinine en kuytusuna . "Bence bize bir kelime lazım güzel günlerin başlangıcı ve hüzünlü günlerin sonunu getirebilecek bir kelime... Karanlığı aydınlığa çıkaracak yönü kaybolana pusula olacak ve beni sana getirecek kocaman bir ''EVET'E'' ihtiyacımız var ,benim sevdası yüreği kadar koca olan yarim" dedi Zeynep. O arada ben gülümsedim hem de kocaman... Tek taşı kutudan çıkarttım ve parmağına yüzüğü geçirirken "Bence bu parmağa benim takacağım bir yüzük lazım sonra bir düğün bir dernek lazım ... Geriye baktığımızda ardımızda bıraktığımız güzel günler güzel hatıralar lazım tabi birde mutluluğumuza mutluluk katacak küçük Zeynolar da lazım"dedi ve güldüm. Benim söylediğim sözler üzerine yanakları kızardı benim canım yarimin. ....................................... İçimde en güzel parçaydın söyleyemedim....