32 yaşında, genç yaşına rağmen kariyeri başarılarla dolu, mükemmeliyetçi, sıkıcı derecede iyi olan Carl'ın, terapisti ve yakın arkadaşı dışında kimsenin bilmediği ufak bir problemi vardı. Bazen bilmediği yerlerde uyanıyor, gardrobunda tarzı olmayan kıyafetler buluyor, sipariş etmediği ve dinlemediği müzik gruplarına ait albümleri teslim alıyor ve her seferinde kendine daha da sinirleniyordu.
"Yine yaptım" adlı sorunu ile boğuşan Carl'ın sekreterine göre Carl; sert, dakik, duygusuz, geri adım atmayan, mesafeli bir iş insanı.
Newyork'un en popüler barlarından birinde, hem geceye hem de mekana hakim olan bir barmaid'e göre ise Carl; iyi içen, sosyal, sarkastik, çapkın, patavatsız, nasıl eğlenileceğini bilen bir... şey, insan.
Düz bir cetvelin farklı taraflarına ait görünen bu iki kişinin tek ortak noktası aynı adam olmaları.
Peki, hikaye nasıl başlıyor? Carl bunun bir içki problemi olduğunu düşünüyor. Terapisti Ethan ise kim bilir o değerli beyninde ne gibi teoriler üretiyor? Cetvelin her iki ucunda birbirinden habersiz farklı hayatlar yaşanıyor. Bu esnada cetvelin tam ortasında Annie ve Rachel adında iki kadın beliriyor. Gece ile gündüz birbirine karışıyor. Ve cetvelin iki ucundaki Carl'lar birden göz göze geliyor!
Ve hepsi birden aynı soruyu soruyor:
Sen de kimsin?
Asel, abisinin arkadaşına aşık olur. Bir zaman sonra o çocuğun evleneceğini duyar ve kendisini aşarak başka bir numaradan ona mesaj atar.
Yonca, Asel'in en yakın arkadaşı. O ise en yakın arkadaşının abisine aşık olur. kendisini rüyada sanan Yonca oldukça sert ve akıllıdır ama aklı ona gelince durmya meyillidir.
iki genç kızın sonu ne olacak sizce?