Aşk... Somin henüz bu kavramı 17 yaşındayken öğrenmişti.Velihat Prens Matthew Kim'i gördüğü an aşk kelimesinin ne olduğunu anlamıştı.Ne şanslıydı ki hissleri karşılıksız değildi.Prens'te ona karşı bir şeyler hissediyordu.Lâkin Somin alt tabakadandı bu yüzden ikilinin olması oldukça gülünç olurdu.Yine de Prens Somin'in alt tabakadan olduğunu umursamayıp ona evlenme teklifi etti. Her şey oldukça yolunda gidiyordu.Düğün gününe kadar. Düğün gününün gecesi Matthew Kim'e bir kadeh uzatıldı. Fakat kimse kadehte kara büyü olduğunu bilmiyordu. İşte o günden sonra Somin'in hayatı alt üst olmuştu. Kendinden bile çok sevdiği adam ona oldukça farklı davranıyordu,ne yazık. Yine de onca olaylara rağmen Nayeon adında oldukça güzel ve alımlı bir kızları olmuştu. Nayeon annesi ile babasının arasında ki soğukluğun farkındaydı ama hiç bir şey yapamıyordu, elinden hiç bir şey gelmiyordu.Yine de Nayeon her şeyi denedi. Somin ile Matthew'in yakınlaşması adına her şeyi yaptı.Yine de hiç bir fayda etmedi. Her şey aynı ilerlemeye devam etti, Nayeon'un 18.yaş gününe kadar. Somin kızı için oldukça heyecanlıydı ama korkuyordu ve nedenini anlamıyordu. Balonun ilerleyen saatlerinde Somin'e bir kadeh uzatılmıştı.Sevdiği adamın onu öldürmek isteyeceğini nerden bilebilirdi ki? Zavallı kraliçe ölürken bile sevdiği adama yalvarıyordu. Öldüğünü sanmıştı ama ne gariptir ki gözlerini 17 yaşında ve annesinin eski kulübesinde açmıştı. İlk anlam veremedi, kaçmak istedi 18 yıl sonra öleceğini bildiği için fakat sonra biricik kızı Nayeon aklına gelmişti.İşte o zaman aklına dâhice bir plan gelmişti.Nayeon'a hamile kaldığı günün gecesi saraydan gizlice kaçıp Matthew'in bulamayacağı bir yere gidecekti ve kızıyla sessiz sakin bir hayat yaşayacaktı. Ama bir şeyi atlamıştı.Kral bu sefer oldukça farklıydı...