"Futbolcu olacaktım ben! Bende çok başarılı olacaktım! Olmadı, ailem destek vermedi bana! Elimden tutmadı! Benim mutsuzluğum onlar için bayram günüydü! Yaşayabileceğim her güzel şeyin önüne geçtiler! Beni başlarından atmak için evlendirdiler seninle! Tamam, kötü biri değilsin, okuluma engel de olmadın, hatta kurtardın beni o evden"
Gözlerine dolan yaşlar bir kaç damla olarak yanağından süzülmeye başlamışken o devam etti sözüne.
"Ama elimden alınan çocukluğum, gençliğim, hayallerim. O kadar istedim ki bu yeşil sahada top koşturmayı. Senin şuan yaşadığın sakatlığı yaşamaya bile razıydım ben"
Karşımda hayal kırıklığıyla ağlarken göğüsüme bir bir saplanıyordu bıçaklar. Gözlerim dolmuştu, yutkunduğumda şu kelimeler döküldü dudaklarımdan.
"Keşke, ama keşke daha önce çıkabilseydim karşına"
Fenerbahçenin liberosu, fenerbahçenin kızıydı o. Hayatını bu renklere aşık olarak geçirmişti.
Onun aksine Barış Alper, galatasarayın jokeriydi. Bir iddialaşmayla girmişti kızın hayatına.
Ne de olsa zıt kutuplar birbirini çekerdi, değil mi?