3 parts Ongoing MatureKızılçam Mahallesi... Adı gibi yemyeşil çam ağaçlarıyla dolu, sıcak ve samimi bir yer. Burada büyüdüm, burada kendimi buldum. İnsan Kızılçam'da her sokağa bir anısını bırakır. Bahar geldiğinde çam kokusu evlerin içine kadar dolarken, mahalle çocuklarının neşesi her köşeye yayılır. Ama benim için Kızılçam, sadece bir mahalle değil. Benim hikayemin başladığı yerdi.
Karan, abimin en yakın arkadaşı, aynı zamanda bizim ailemizin bir parçası gibiydi. Çocukken onu hep "Koca Karan" diye çağırırdım. Mahallenin en uzun boylusu, en hızlı koşanıydı. O zamanlar sadece abimin dostu olarak görürdüm onu. Ama yıllar geçti, her şey değişti, ben de değiştim. Ve fark ettim ki, o hep daha fazlasıymış.
Mahallede nereye baksam bir anımız vardı onunla. Kızılçam'ın toprak yollarında koştururken düştüğümde elini uzatan hep oydu. Bisiklet sürmeyi öğretirken korktuğumda, "Korkma, ben buradayım," diyen de. O zamanlar gözümde sadece bir ağabey gibiydi. Ama yıllar geçti, hislerim değişti. Artık ona "abi" demek bile zor geliyordu.