Acının izini bedenimde hissediyordum. Birisi ateşli ellerle dokunuyordu, bedenim kararıyordu sanki. Tenimin beyazdan siyaha dönüşüne şahitlik ediyordum. Her yerimde dolaşan eller izlerini geçtiği yerlere bulaştırıyordu. Yavaş yavaş ruhuma akışı daha fazla canımı acıtıyordu. Ruhumun siyaha bulandığını hissediyordum. Ne boyayla oluyordu bu ne de güneşin tenime temasıyla. Ateşli eller yakıyordu beni ve bu yanığın merhemi yoktu. Bedenim yavaş yavaş alev almaya başlamıştı. Genzim tıkanmıştı, artık nefes alamıyordum. Beni sıkıca tutan bir şey canımı yakıyordu ve bu acıya dayanamıyordum. Gözlerimi araladığımda beni tutanı göremedim çünkü etraf katran karasıydı. Ama kokudan anladığım kadarıyla beni tutan bir adamdı. Gözlerim ruhumdaki bu yangını söndürecek kişiyi değil yakan kişiyi arıyordu çünkü onu benimle birlikte bitirecektim.