Kulaklarım uğulduyor, ellerim titriyordu. Nasıl? Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Hayatımın gerçeği dediğim insan, sevdiğim adam, aslında koca bir yalandan mı ibaretti? "La..vin..." Tadına vurgun olduğum dudaklarından acı bir inlemeyle dökülen ismim ve çaresizliğin her milimine yansıdığı yakışıklı yüzü tüm doğrularımın aslında koca bir yalan olduğunu yüzüme vuruyor, kor alevler gibi damarlarımda dolaşıyor, içimi yakıyordu. Gözlerimden süzülen tek bir damla gözyaşını takip ederek yutkundu. "Yıl..Yıldırım.." Ciğerlerime ulaşmadığını düşündüğüm kesik nefeslerim arasında sadece ismini fısıldayabildim. Dilim lal olmuştu sanki. Bir yandan delicesine hesap sormak istiyor, bir yandan da koşarak uzaklaşmak istiyordum. Daha fazla ayakta kalamayacağımı anladığımda en iyi yaptığım şeyi yaptım, sessizliğe sığındım ve sarsak adımlarla oradan uzaklaştım.