Yağmur: Her kimsin bilmiyorum ama sadece şunu söyleyeceğim.
Yağmur: Yoruldum
Yağmur: Tek başıma her şeyin üstesinden gelmek ruhumu acıttı artık
Yağmur: Ne oldu biliyor musun?
Yağmur: Biri vardı bana sevgiyi tattırdığını zannettiğim . Meğer öyle değilmiş geç fark ettim. Canımdan sandığım biriyle birlikte bana hayatımın dersini verdi.
Yağmur: Ablam...
Yağmur: Öz ablamla aldattı beni. En çok da bu yüzden yoruldum. Kolumu kaldıracak dermanım kalmamışken binbir türlü hastalıkla mücadele ederken , ablam benim gözlerimin içine baka baka bana yalan söyledi. Hiçbir şey olmamış gibi benimle konuşmaya devam etti.
Yağmur: Ben ne yaptım biliyor musun ?
Yağmur: Karşısına geçip durdum. Sormadım , sorgulamadım hiçbir şeyi. Duvar gibiydim dümdüz, hissiz ve yıpranmış. Gerçekten mi abla, dedim . Neden ben diyemedim bağırıp çağıramadım .
Yağmur: Neden biliyor musun?
Yağmur: Karnında sevdiğim adamın çocuğu vardı.
Yağmur: Dayanamadım yabancı. Çektim gittim doğduğum , büyüdüğüm topraklardan . Bana hiç güzel anı bırakmayan zalim İstanbul'u terk ettim. Kulağımda kulaklık karşımda son kez baktığım kız kulesi var.
Yağmur: Normalde rastgele numara çevirip yazma alışkanlığım yoktur yanlış anlama sakın numaranı gördüm bankta ve içimi dökecek kimsem kalmadığı için yazdım sana .
05**: Bana bak
05**: Sabahın dördü ulan
05**: On üç saatlik çatışmadan geldim gözlerim kanıyor uyumadığım için sen gelmiş üst üste mesaj atıyorsun .
05**: Bana ne ulan senin it sevgilinden iki yüzlü ablandan
05**:Mesaj atma her kimsen artık. Sonun nezarette bitmesin.
Bu hikaye hiçbir eserden çalıntı yapılmamıştır. Tamamen hayal ürünüdür. Bütün hakları saklıdır ve izinsiz alınamaz. Kapak fotoğrafı bana ait değildir alıntıdır.
Acaba olur muyuz düsuncesine daldığımda çoktan aklımda onun hayaliyle yaşamaya başlamıştım. Onu uzaktan izlemek neler yaptığını görmek beni mutlu ediyordu ama eminim zamanı geldiğinde yaptığı her şeyi yan yana yapacağız. Canım biricik komşum azgın aslancığım kimsenin bilmediği o gizemli özelini bilen tek kişiyim