~~~~~ Neden kalbimdeki boşluk hissini kontrol edemiyordum. Önümde açılan kapı da neydi? Kendimi bir anda malikanede buldum. Diğerlerinin arasındaydım. Şu an Jimin ve Jin-kyong unnie'nin konuşmasını görüyor ve duyuyordum. 'Zorlama işte. İlk başta da bunu istemiyor muydun? İstediğini aldın, zorlama' 'İstediğim bu değildi. Herkesin korkuları olur buna saygı göstermek gerekir. Ama sen bana saygı duymuyorsun' 'Saygı mı? Benim kim olduğumu biliyordun. Ama ona rağmen her acıyı göze alarak benimle olmak istedin, ben de istedim. İlk dönüşümümde ayrılmak istediğinde seni zorlamamalıydım, hata ettim. Benden bu kadar Jin-kyong. Ben daha fazla yokum. İstediğini geç oldu ama artık alıyorsun' ..... Canavarlar atağa geçmişti ve o kara büyücü onlara çok zorluk çıkartıyordu. Yoongi'nin sertçe duvara çarptığını gördüm ve elimle ağzımı kapattım. Yaratıklardan biri iblis olan Jin'e büyük bir pençe atıyordu, Taehyung baygındı ve sanırım yaralıydı! Yoongi duvara çarptıktan sonra ayağa kalkmamıştı. Korkuyla onları izlerken biri, kim olduğunu bilmiyordum arkası görünüyordu. Hoseok'un arkasına geçmişti. Bağırmak istiyordum dikkat edin diye ama olmuyordu. Ne olduğunu bile anlamadım. Kız elindeki şeyi Hoseok'a saplayıverdi. Hoseok duraksadı ve kısa süre sonra ağzından kan geldi. Bu anı son anda fark eden Jungkook ise boğazı yırtılırcasına bağırdı. 'Hyung' 'Hyung! Hyung beni duyuyor musun!? Benimle kal' Hoseok tepki vermiyordu. 'Hyung, bende kal' Hoseok'un gözleri bir anda kapandı. Ağzından akan kan üzerini de batırıyordu. Emindim, bu Jungkook'un gördüğü kabustu. ~~~~~
70 parts