Eran on yedi yaşına kadar büyük bir sır saklamıştı. Öyle bir sırdır ki bu; açığa çıkarsa hayatı ellerinden çekip alınacak, bundan sonraki yaşamını bir kobay gibi kliniklerde, üzerinde işkence misali deneyler yapılırken sürdürecekti. Nitekim bir gün sırrı ortaya çıktı ancak olaylar sandığı gibi gelişmedi. Bir salı günü, her şeyin sona erdiğine emin olduğunda görünmez bir kapı açıldı önünde. Tehlike dolu, uğursuz ve sakladığı sırları ile ürkütücü bir kapıydı. Genç adam oradan içeri girdiğinde Orova'nın hakiki yüzünü keşfedecek ve habis bir oyunun içinde bir zerre olduğunu fark edecekti. Orova'da gerçekleşen büyük darbe... O darbeyle başa gelen Venez Bayrak... Kendini tam ortasında bulduğu direniş... Ona güvenmesini söyleyen yabancılar... Sevdikleri... Ailesi... Hiçbirinin göründüğü gibi olmadığını çok sonradan anlamıştı Eran. Madalyonun öteki yüzünü, o ayrıntılara saklanmış büyük oyunu fark ettiğinde gözlerini açmak istemedi. Çünkü maskeler kalktığında tüm çirkin suretler bir ip misali gözlerinin önüne serilmişti.All Rights Reserved