DÜNYA YANSA
  • Reads 363,559
  • Votes 22,492
  • Parts 41
  • Reads 363,559
  • Votes 22,492
  • Parts 41
Complete, First published Mar 19, 2015
Bir adam iki kişilik... 

Hem merhem hem yara... 

Bir kadın kırık,dökük baştan sona yıkım...

Ölümün varlığını unutarak yaşadığım gerçeği yüzüme okkalı bir tokat olarak inerken mavinin en güzel tonuna baktım. Az önce benimle alay eden adam şimdi nefes almakta zorluk çekiyordu. Ölüm var bu dünyada diye haykıran benliğim dehşete düşmüştü. Etrafımıza toplanan korumaların bağırışları kulaklarıma uğultu halinde ulaşırken Evrenin hırıltılı nefeslerini çok belirgin bir şekilde duyabiliyordum. 

"Evren! Evren, lütfen bana bu acıyı yaşatma." dedim kendim bile duyamayacağım bir şekilde. 

Daha iki saat önce senin gibi bir adama anca nefret beslerim demiştim. Ama şimdi yüreğim yanıyordu. Şimdi titreyen ellerimde seni seviyorum lafını çok gördüğüm adamın kanları vardı. Oysa nefretten daha güçlü bir duygu hissediyordum ona karşı. Sadece kırgın ve kızgın olan yanıma, kibirime uyarak canını yakmak istemiştim. Şimdi ellerimin arasında can çekişen adama karşı hissettiğim en yoğun duygu sevgiden başka birşey olamazdı. 

"Seni...sev..."dedi sık sık nefesleri arasında. 

"Yorma kendini. Ne olursun dayan ne olursun beni bırakıp gitme." 

Sol göğsünden akan koyu kırmızı sıvıyı biraz olsun azaltmak adına korumaların verdiği bez parçasını bastırırken hissettiğim ılık kan ile derin biri nefes aldım. 

"Seviyorum...kollarında ölmeyi isteyecek...kadar."

Onun sözleriyle ölüyorum sandım. İstediği tek şey sevgi olan bir adama karşı taş duvar olan duruşumdan, çürümüş kalbimden utandım. Başka birisinin bana yaşattığı acının bedelini ona ödeten insanlığımdan nefret ettim. Söylediği ve yaptığı  bütün kötü şeyler sanki var olmamış gibi hafızamdan silinirken hatırladığım tek şey buz mavisi gülen gözleri ve iki yanağında oluşan gamzeleriydi.

Kapak tasarımı @soranoldumubeni tarafından yapılmıştır😍
All Rights Reserved
Sign up to add DÜNYA YANSA to your library and receive updates
or
#5kararsızlık
Content Guidelines
You may also like
LEYLA ||TAMAMLANDI|| by Melek_Cenneti
59 parts Complete
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||
İSTİSNA by bacimixss
54 parts Complete
"Toprak!" At bir anda telaşlandığında tutunduğum yer ellerim arasından kaydı. *** "Hayır!" Nefes nefese başımı ellerim arasına aldım ve biraz olsun sakinleşmeye çalıştım. Yine aynı rüya! Ne zaman şirkette işler yolunda gitmese bu rüyayı görüyordum. Psikoloğum sorun teşkil eden birşey olmadığını, sadece stresten olduğunu söylemişti fakat bazı geceler böyle uykumdan edilmek gerçekten hoş değildi. Yine sucuk gibi terlemiştim. Bekir amca kimdi bilmiyordum. Bana Toprak diye hitap eden çocuğu da. Hatta Toprağı da. Toprak kimdi ki? *** "Sus artık, tamam." Alayla nefesimi bıraktım. "Bana böyle davranamazsın! Şu yaptığın hareketlere bak! Sadece aramızda saçma bir iş anlaşması var Savaş Yüksel. Sınırlarını aşma." "Saçma olduğunu sen söyledin. Belki de sana böyle davranmam çok da yanlış değildir ha?" "Benim izin vermediğin sürece davranamazsın!" "Susmadığın ve sözümü dinlemediğin sürece davranırım." "Böyle yapmaya devam edersen susmam!" "Ama ben seni susturmasını bilirim." "Öyle mi? Nasıl olacakmı-" Yüzünü biraz daha yüzüme yaklaştırdığında burunlarımız birbirine sürttü. Arada olan kısacak mesafe dilimi yutmama sebep olmuştu. Belki de bunun sebebi dudaklarıma çarpan nefesi ya da burnuma dolan kokusudu bilmiyorum ama aşağı tarafta hoş şeylerin olmadığı belliydi. Vücudum tuhaf tepkiler vermeye başlamıştı çoktan. "Göstermemi ister misin? Uygulamalı olarak?" Evet... Yani şey hayır! Hayır! *** Yeni hikayeme hoşgeldiniz! Beğeneceğinizi umuyorum, iyi okumalar. ;)
You may also like
Slide 1 of 10
LEYLA ||TAMAMLANDI|| cover
İSTİSNA cover
Son Nefes'im [TAMAMLANDI] cover
AŞKIN MUCİZEVİ TONU cover
CEHENNEM cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
Takıntı cover
Ardil/Töre cover
Zeytin Dalı cover
MÜPTELA (tamamlandı) cover

LEYLA ||TAMAMLANDI||

59 parts Complete

Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||