"Burası prenses gerçek dünya. Eğer gerçek dünyayla tanışmak istemiyorsan benim sabrımı zorlama ve dediğimi yap! Geldiğin yerde ne kadar şımarık olmuş olursan ol burada o tozpembe dünyandan eser yok." gözlerimden ayırmadığı gözler beni yerden yere vuruyordu. Belki de kız olduğuma ilk defa bu kadar sevinmem gereken bir durumla karşı karşıya kalmıştım. Sonuçta şuan dayak yememe sebebim kız olmamdı. Nazikçe gülümsedim "Dediğini yapmayacak kadar inatçıyım. Ne yapsak ki?!" Dışarıdan biri hanım hanımcık olduğumu düşünürdü ama şuan karşımdaki çocuğu çıldırtmıştım. "Kız olduğun için bir şey yapmayacağımı düşünüyorsun değil mi? Ama ben seni dövmekten beter edebilirim." Yüzündeki gülümseme sinsi hal alırken gözleri parlıyordu. Sıramdaki ellerini çekip uzaklaştı kahkaha atıp "Bu gece meşgulüm diyorum güzelim neden anlamıyorsun!" dedi. Donup kalmak şuan tam yaşadığım durumdu. "Tamam bu gece sendeyim." yanağımdan makas aldı. "Ne diyorsun be sen!" diye bağırarak ayağa kalktım. Sanki yanlışlıkla sesini yükseltmiş gibi çevresine bakındı. Kulağıma yaklaştı "Burası erkek dolu bir lise ve sen ilk geceden benimleysen canım, teklifler bitmeyecek demektir." Az önce bağırmamak için dişlerini sıkan adam gitmiş gülen bir adam gelmişti karşıma. "Sen- sen ne kadar iğrenç bir çocuksun!" gülerek sınıftan çıktı. Sadece arkasında bakakalmıştım. Anlaşılan uzun bir yarım dönem beni bekliyordu.