Herkes normalini yaşıyordu, kimisi işte, kimisi okulda her şeyden şikayet ediyor. Hepsi daha kötüsünden habersiz. Ta ki tüm kanallar bir anda aynı istasyona bağlanana kadar. Sokaklardaki hoparlörler, reklam televizyonları ve diğer tüm teknolojik aletlerde aynı ses. Spiker telaşlı bir şeyler ters gidiyor bunu biliyor ve korkuyor. Boğazını birkaç kez temizliyor ama nafile, korkuyla söze giriyor 'Kulaklarınızı her sese kapatın! Sadece 24 saatimiz var. Ne olursa olsun ses çıkarmayın, konuşmayın.' Ekrana bir görüntü geldi. Dehşet verici bir görüntüydü. Gözleri tamamen beyaz olan insanlar, birbirlerini parçalıyorlar. Tek arzuları öldürmek başka hiçbir şey değil. Vahşi içgüdüler. Güçlüler güçsüzleri parçalıyor, sadece güçlüler kalsın istiyorlar. Yanlarında bir çocuk var, kumral saçları ve kulağında mavi bir kulaklık. Gözlüklerine kan sıçramış. Küçücük bedeni donmuş, hareket edemiyor şokta. Ne sesi çıkıyor ne hareket ediyor korku gözlerinden anlaşılıyor. Dron beyaz önlüğüne kan bulaşmış bir adama dönüyor spikerin sesi tekrar duyuluyor. ' İnsan DNA sı üzerinde yıllardır deney yapan ve büyük bir yol kat eden profesör Utanium son deneyinde başarısız oldu! Kendi deneyinin kurbanı olan Utanium bizlere bir not bıraktı.' Spiker yutkundu, korkuyordu. ' İnsanları daha iyi yerlere getirmek amacıyla başladığım bu deney çok yanlış gitti. KULAKLARINIZI SESLERE KAPATIN! Yavaş hareket edin, konuşmayın. İşaret dili öğrenmek zorundasınız. 24 saat içerisinde tüm dünyayı ince tiz çığlıklar kaplamaya başlayacak, bu ses vahşileşen insanlardan gelen çığlıklar olacak, duyduğunuz anda sizde onlardan birine dönüşeceksiniz. KENDİNİZİ KORUYUN!' Spikerin derin nefesleri birkaç saniye duyulan tek ses oldu, daha sonra devam etti. ' Bunları yazdıktan dakikalar sonda dönüşen Utanium tüm dünyayı uyardı.'