+Komutanım müsait misiniz bilmiyorum ama benim son müsait olduğum dakikalar Ondan yazacağım. - Kimsiniz? +Nasıl ya? Bu kadar kolay mı ulaşacaktım. Neyse zamanım yok. Komutanım ben sizden hoşlanıyorum ama böyle deli gibi. Şimdi bu beni ne ilgilendirir diyeceksiniz. Doğru. Numarasını bildiğim tek kişi sizsiniz komutanım ve ben kaçırıldım. - Kaçırıldın mı? Neden polisi aramadın? +Komutanım çok zekisiniz. <3 Çünkü bu öldürülmeden önceki son isteğimdi. Polisi aramama izin vermezlerdi. NEYSE SÜRE DOLDU KOMUTANIM HOŞÇAKALIN! Ha bu arada son olarak Toroslarda avcı çok olur komutanım. Pınarın başında bekleyen bir otçul olmayın! ... Yıllarca sevdiğim adama son sözlerim koordinatlar olmamalıydı. Anlar mıydı bilmiyorum. Tek düşüncem en azından belli bir mezarım olmasıydı. Elimden alınan telefonla titreyen vücudumu zapdetmeye çalışıyordum. Kendime sarılıyor gibi birleştirdiğim kollarımla birlikte gözlerimi sıkıca kapattım. Beni hatırlayan biri olurdu değil mi? Mezarıma gelen birileri? Beni sevdiği için özleyen birileri? Beni terkeden anne ve babam bunları düşünse zaten beni bırakmazdı ama en azından komutanım beni bir anı da olsa hatırlardı değil mi?