"Portakalı soydum baş ucuma koydum ben bir yalan uydurdum." Yüzümde oluşan büyük bir gülümseme ile karşımdaki yüzünde mimik dahi oynamayan adama baktım. Söylediğim tekerlemeye eşlik etmeyince dudaklarımı büzüp "Hadi ama koca adam!" Diyerek sitem edip ardından "Benimle oyun oynar mısın?" Diyerek cümleme kaldığım yerden devam ettim. Kaşlarını hayretle kaldırıp üzerime doğru adımlamaya başladı. Boyu benden uzun olduğundan ötürü onu görebilmek için kafamı yukarıya kaldırdığım esnada o da yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Küçük kız..." dedi kısık bir sesle ve ardından devam etti. "Seninle oynayacağım tek oyun yatak odası sınırları içerisinde olur. Ve sen benimle bu oyunu oynamayı hiç istemezsin." Sözleri mideme kramplar girmesine sebep olsa da ona bana hitap ettiği gibi küçük bir kız olmadığımı göstermek istiyordum ve bu isteğim bende deli cesaretine sebebiyet vermiş dudaklarım benden bağımsız bir şekilde aralanmıştı ve gözlerimi de gözlerinden bir saniye dahi olsa ayırmadan şu kelimeleri söyledim. "Ya senin bahsettiğin oyunu ben de oynamak istiyorsam?" *******