bakışlarım mavi gökyüzünü süsleyen bayrağa değdi. biz bu vatan için yaşadik bu vatan için şehit olacağız. bu gökyüzünü süsleyen bayrağın rengine renk katacağız. dağları ayak seslerimiz inletir, gökyüzünü şerefli kanımız süsler, adımız düşmani korkutur. Bu vatanın çocuklarıyız biz, ellerinde silahlar, dillerinde tekbirler ölümden korksak bile vazgeçmeyen çocukları.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selâmlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver. Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar: Yurda ay yıldızının ışığı yeter...
Mirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin hizasından boynuna getirdi, karısını soludu uzun uzun. Ve dudaklarını pürüzsüz boyna bastırdığında altındaki karısı gerilmişti.
"Benden başka kimse kokunu soluyamaz !" dedi Mirhan ağa keskin çıkan sesiyle, genç kadın altında yaprak gibi titriyordu. Karısının bağımlısı olduğu kokusunu solumayı bırakıp dudaklarını dudaklarına bastırdı.
"Benden başka kimse seni öpemez!"
Karısının üstünde yükselerek, zarif parmaklarını kendi kalbine bastırdı. "Ve benden başka kimse sevemez seni kadın!"
Kadın gülümsedi onun sevdiği uysallığına devam etti. Adam karısına hayran hayran bakarken alnını alnına yasladı sakince.
*
+18 sahneler ve rahatsız edebilecek ögeler içermektedir.
Aşiret Birliği Serisi "1"
*