Tesadüf diye bir kavram yoktu benim için, sadece kader vardı. Yaşadığımız her şey kaderdendi. Herkes, kendi kaderinin başrol oyuncusuydu. Bizim için yazılan ne varsa onu oynuyorduk. Bu filmin sonunda ne olacağını bilmeden yaşıyorduk. Ben de kendi sonumun ne olacağını bilmeden yaşıyordum. Acılar, kederler, ölümler, doğumlar hepsi bizim içindi. Hayatımızdan çıkan herkesin, bizde bıraktığı acı bir tecrübe muhakkak vardı. Hayatımıza giren herkesten hayat için bir şeyler öğreniyorduk. Nefesin gidişi benim için en acı tecrübe olmuştu. Bu bebeğin gelişi bana ne öğretecekti merak ediyordum. Kabul etmiştim.. O bebeğe süt annelik yapmayı kabul etmiştim. O bebeği öyle çaresiz, babaannesini öyle mahçup bırakmaya gönlüm razı gelmemişti. Bu sütün bana verilmesinde ve hâlâ bende olmasında elbet bir sebep vardı. Bu sebep o bebekti. Bu süt onun hakkıydı. BEN MİHRİBAN.. BİTTİ DEDİĞİM YERDE YENİDEN HAYATA BAĞLANAN MİHRİBAN.. ANNE OLAMAYAN AMA YAŞAMA BAĞLANAN MİHRİBAN..
19 parts