Yine hayaller kuruyordu 9 yaşındaki minik Duru. O yaşta olmasına rağmen çok olgundu ve fakir olduğu için mendil satarak para kazanmaya çalışıyordu. Annesi Fatma Hanım Duru’nun mendil satmasına kızıyordu ama buna rağmen engel olamıyordu. Babasını 4 yaşındayken trafik kazasında kaybetmişti. O günden beri yoksulluk çekiyordu. Küçük bir gecekondu da yaşıyorlardı. Arada komşular yemek getiriyor onlara yardım ediyorlardı. Fatma Hanım astım hastası bir kadındı. Duru’nun yanında öksürmemeye çalışsa bile buna engel olamıyordu, onun üzülmesini istemiyordu. Git gide zayıflayan Fatma Hanım ev işlerini yapamıyor bütün sorumluluk Duru’ya kalıyordu. Duru her gece yatağına yatıp annesinin şiddetli öksürük sesini dinleyerek ağlıyordu. Paraları olmadığı için kömür alamıyorlardı, bu yüzden evleri çok soğuktu.
Duru, gece yarısı annesine bakmak için uyandı. Fatma Hanım artık öksürmüyordu, Duru bu sessizliği hiç sevmemişti, annesinin yanına gidip uyandırmaya çalıştı. Neyse ki annesi uyuduğu için öksürüğü biraz olsun azalmıştı. Geri odasına dönen Duru uykuya daldı. Rüyasında annesiyle vefat eden babasını beyazlar içinde görüyor ve onlara ulaşmaya çalışıyordu. Her bir adımda annesi ve babası ondan biraz daha uzaklaşıyorlardı. Duru birden bembeyaz bir güvercinin ona doğru yaklaştığını ve eline konduğunu gördü, arkasını döndüğünde annesi ve babası gitmişti.
peri: ya sen kimsin gece gece
peri: ne saçmalıyorsun
bilinmeyen numara: amına koyayım
bilinmeyen numara: asıl sen kimsin
peri: sen kime yazmak istemiştin?
bilinmeyen numara: psikoloğuma?
peri: yanlış numara o halde
bilinmeyen numara: hassiktir ya
bilinmeyen numara: durduk yere deli olduğumu biri daha öğrendi
||
"kafamdaki eksik tahtalarla bizim için bir ev yapacağım"