KALBİMDEKİ AY TUTULMASI[Aşkın Gece Rengi Serisi1]
  • Reads 589,903
  • Votes 28,489
  • Parts 39
  • Reads 589,903
  • Votes 28,489
  • Parts 39
Ongoing, First published Mar 21, 2015
♔Serinin ilk kitabıdır.
" Seni bırakmayacağım, senin için ölene dek. " diyen fedakâr bir kadının hikayesi.


Herşey verilen bir söz, kurtarılan bir hayatla başladı. Zaman aktı. Kader geceyle yazıldı. Yine tek bir sözle yarım kaldılar. 

"Gelinin olacağım."

ⓚⓐⓣ

" İstesen de istemesen de gideceğim!" arkamı döndüğüm de bileğimi saran parmakları hızla beni kendine çevirmişti.

" Orada seni koruyamam. Sana birşey olmasını istemiyorum. Neden bu kadar inatçısın!!! " alev saçan gözlerine kitlendiğim de soğuk sesi zihnimi buzdan bir el gibi sarmıştı.

Bileğimdeki parmakları beni usulca kendine çektiğin de, güçlü kolu incitmeden belimi sardı. 

Korkunun gölgesini soluyan nefesi saçlarıma ayaz yağmurları gibi tane tane çarpıyordu. Her damlada ondan bir parça katıyordu ruhuma... her saniye daha fazla o oluyordu SOL YANIM.

" Ben hata yaptım sindirella. İlk defa hata yaptım. SEN tek hatam oldun... " beni gizlemek istercesine göğsüne bastırmıştı hızla.

Kalbimin mısraları, sevdiğim adamın ayaz gibi soluklarında yankılanırken, zaman dilimize kilit vuran kelimelerin kuytusun da esir olmuştu.

Sol yanım geceye AY ve GÜNEŞ tutulana dek esir olmaya mahkumdu.

SİNDİRELLA ve BUZ PRENS'in hikayesine hoşgeldiniz...
All Rights Reserved
Sign up to add KALBİMDEKİ AY TUTULMASI[Aşkın Gece Rengi Serisi1] to your library and receive updates
or
#24teslimiyet
Content Guidelines
You may also like
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen by sakaryalideli
52 parts Complete
Tamamlandı. Edebiyat dediğin şey, insanları hayal dünyasına sürüklemekten başka ne işe yarar ki? Hayır, oturup "Bu adam neden kırmızı perdeleri tasvir etmiş?" diye düşünmek yerine perdeleri açar, dışarıya bakarsın, işte çözüm bu kadar basit! Yok Şiirlermiş yok romanlarmış. Bir de ortamlarda "Dostoyevski okudum" diye hava atanlar var amınakoyayım ben onların! Dostoyevski sana elektrik faturanı mı ödedi, yoksa marketten indirim kuponu mu yolladı? Yok, efendim "ruhun gıdası"ymış. Ruh, çorba mı ki gıdaya ihtiyaç duysun salağa bak! Aç bir belgesel izle, hem öğrenir hem vakit geçirirsin. Ama yok, illa kitap okuyacağız. Siz okuyun abi ben okumayacavim Ben sinirli sinirli söylenirken Hazan kaşlarını arşa kadar kaldırmış bir hale "Ahu sus" diyordu. "Ne suscam abi ya bak şimdi dinle bi bana hak vereceksiniz!" Hazan sinirle "SUS GERİZKALİ YETER SABAHTAN BERİ SÖYLENİYORSUN-" derken lafını kestim. "Edebiyat dersinin amacı nedir? Cidden, bunu biri açıklayabilir mi? Bir de "Bu yazar burada ne demek istemiş?" diye soruyorlar ya o zmab onları öldüresim geliyor!" "Ahu-" "Abi dur bir! Ben nereden bileyim, yazarla kahvaltıya mı çıktım? Belki adam sadece mavi gökyüzünü seviyor, sen kalkıp "Burada özgürlüğe bir gönderme var" diyorsun. Sanki yazar miting yapıp "Özgürlük nedir?" diye sormuş. Bir de metin analizleri yok mu? "Bu cümleyle halkın acılarına değinmiş." Hayır, adam o cümleyi yazarken sadece kahvesini dökmüş olabilir, bu kadar derine inmeye gerek yok! Finalde de "Şair burada ne hissetmiş?" diye sorarlar-" "AHU OĞUZ HOCA ARKANDA SUS ARTIK!" Bir anda lal oldum. Sessizce bana bakıyordu gözlerinde saf bir sinir ve öfke vardı. Hoca kollarını göğsünde birleştirmis bir halde kaşlarını çattı ve "Ka'rı pür-sükûn ve mütevahhşi bir kız." diyerek onu takip etmem için elini salladı.
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
31 parts Ongoing
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen cover
orenda +21 cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL  cover
KOMİSERİM (Abimin Arkadaşı) +18 cover
İzler Silinmez cover
EKSTREM cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover

Edebiyatsal İşler || •Öğretmen

52 parts Complete

Tamamlandı. Edebiyat dediğin şey, insanları hayal dünyasına sürüklemekten başka ne işe yarar ki? Hayır, oturup "Bu adam neden kırmızı perdeleri tasvir etmiş?" diye düşünmek yerine perdeleri açar, dışarıya bakarsın, işte çözüm bu kadar basit! Yok Şiirlermiş yok romanlarmış. Bir de ortamlarda "Dostoyevski okudum" diye hava atanlar var amınakoyayım ben onların! Dostoyevski sana elektrik faturanı mı ödedi, yoksa marketten indirim kuponu mu yolladı? Yok, efendim "ruhun gıdası"ymış. Ruh, çorba mı ki gıdaya ihtiyaç duysun salağa bak! Aç bir belgesel izle, hem öğrenir hem vakit geçirirsin. Ama yok, illa kitap okuyacağız. Siz okuyun abi ben okumayacavim Ben sinirli sinirli söylenirken Hazan kaşlarını arşa kadar kaldırmış bir hale "Ahu sus" diyordu. "Ne suscam abi ya bak şimdi dinle bi bana hak vereceksiniz!" Hazan sinirle "SUS GERİZKALİ YETER SABAHTAN BERİ SÖYLENİYORSUN-" derken lafını kestim. "Edebiyat dersinin amacı nedir? Cidden, bunu biri açıklayabilir mi? Bir de "Bu yazar burada ne demek istemiş?" diye soruyorlar ya o zmab onları öldüresim geliyor!" "Ahu-" "Abi dur bir! Ben nereden bileyim, yazarla kahvaltıya mı çıktım? Belki adam sadece mavi gökyüzünü seviyor, sen kalkıp "Burada özgürlüğe bir gönderme var" diyorsun. Sanki yazar miting yapıp "Özgürlük nedir?" diye sormuş. Bir de metin analizleri yok mu? "Bu cümleyle halkın acılarına değinmiş." Hayır, adam o cümleyi yazarken sadece kahvesini dökmüş olabilir, bu kadar derine inmeye gerek yok! Finalde de "Şair burada ne hissetmiş?" diye sorarlar-" "AHU OĞUZ HOCA ARKANDA SUS ARTIK!" Bir anda lal oldum. Sessizce bana bakıyordu gözlerinde saf bir sinir ve öfke vardı. Hoca kollarını göğsünde birleştirmis bir halde kaşlarını çattı ve "Ka'rı pür-sükûn ve mütevahhşi bir kız." diyerek onu takip etmem için elini salladı.