Bir ölüm oyunu, Koridorda yankılanan ayak sesleri, Ve ölüm kokusu. Lenora'nın kaçmak için son üç saniyesi... Bir saklanbaç... *** Silahı kaldırdı ve alnımın tam ortasına gelicek şekilde tuttu. Gözlerimin içine bakarken; "Niye kaçmıyorsun?" "Niye vurmuyorsun?" Aslında çok korkuyordum ama kaçacak zamanım yoktu.Bu bir nevi vazgeçişti aslında bu kadar saklanbaç yeterdi. Yani düşüncem bu yöndeydi. "İster misin?" yüz ifadesinde zerre değişim yoktu. İki yanıtın arasında kaldım "Evet mi? Hayır mı?" ikisinden birisini desem de vurma ihtimali yüzde elliydi.Yaşama ihtimalim varsa tüm şartları denerdim. Bende ucu açık bir soru sordum. "Sence?" Silahı sakince indirip tereddütsüz bir şekilde arkasını döndü. "Son şansın" Hızla ayağa kalktım.Elimi uzatsam dokuna bilirdim ama aklımı kurcalayan soruyu sordum. "Niye beni öldürmüyorsun." "Bunu mu isterdin? Belki de asıl planım senin üzerindedir o yüzden sıranı bekle" Sıra diye birşey yoktu.Yakaladığını 3 saniye verip vuruyordu. "Koş, 3..." Hızla arkamı dönmemle koşmam bir oldu . Küçük bir ışığın aydınlata bildiği koridorun sonuna gelip dönmek üzereydim.Ben koşarken özellikle saniyelerin arasını uzatmıştı. Koridorun dönemecindeyken son kez ona baktım ve saymayı bitirdi ve silahı tavana kaldırarak ateş etti ve sakin adımlarla bana doğru yürümeye başladı. Bu onun aramızdaki oyunu başlatma şekliydi. Ve şimdi kaçma sırasıydı. Hızlıca ve... Sessizce... *** Önüne geleni mi öldürüyordu yoksa kafasında takip ettiği sırası mı vardı? Ne öne mi vardı ki! Sıra ona da geliyordu? " Sıranı bekle! Zamanında orada olacağım. " ÖLÜM SIRASIAll Rights Reserved