Bu, her şeyi derin düşünebilmenin laneti. Yaşamın kısır döngüsüne dönüp "biz nereye gidiyoruz" demenin cezası. Bu mutsuzluk ya da huzursuzluk değil, yeni bir şeyler üretme mecburiyetinin başlangıcındaki bunalım. Bu gidenlerin kalanlardan daha çok iş görmesi. Bu yeni doğan hiçbir duygunun, kursağıma sıkışanlara "hadi çıkın oradan, fırtına dindi" demeye cesaret edememesi. Bu çok başka bir şey, yirmi beşinde ölüp, kim bilir kaç yıl gömülmeyi beklemek.
4 parts