"Yardım edin ya kimse yok mu" diye haykırdım. Sol elimle soğumaya başlayan yanağını tuttum. "Lütfen kapatma gözlerini lütfen. Biraz daha dayan yardım gelecek" dedim dediklerime kendim bile inanmazken. Gözlerimden akan yaşlar yüzümü sırılsıklam yapsa da umurumda değildi. Omuzlarıma değen damlalar ile gökyüzüne baktım. Yağmur anlamadığım bir hızla çoğalmıştı. "Güzelim bana bak." diyen ses ile Bora'ya odaklandım. Elimi yarasına baskı yapmak için çekecekken izin vermeyip bileğimden tuttu. "Bana söz vermeni istiyorum. Ne olursa olsun kendine ve bebeğimize çok iyi bakacaksın. Bana söz ver İdil. Benim için yaşayacaksın tamam mı." dedi kesik nefesleri arasında. Hızla başımı sağa sola sallarken ağlamam mümkünmüş gibi daha da hızlandı. "Söyleme böyle yaşayacaksın sen. Yardım gelecek diyorum biraz daha dayan nolur." dedim hıçkırıklarımın arasında. Bileğimde ki elini gücü yettiğince sıktı. "İdil söz ver bana." dedi o aşık olduğum sesiyle. Acı heryerimi kaplarken hıçkırarak başımı salladım. " Söz veriyorum" dedim acıyla. Uzaktan gelen ambulans sesi kulaklarıma ulaştığında güldüm gözyaşları içinde. "Geldiler Bora kurtulacaksın" dedim umutla. Etrafa bakan gözlerim bileğimde yok olan tutuş ile Bora'nın yüzüne çevrildi. Eli bileğimden düşmüş, gözleri kapanmıştı. "Hayır" dedim fısıldayarak. "Hayır olamaz. Bırakamazsın beni. Aç gözlerini Bora. Bora bırakma beni. Dayanamam nolur aç gözlerini." dedim haykırarak. Çığlıklarım ile birlikte yağmur daha da şiddetlenirken ambulans az ötemizde durdu. Bora'yı sedyeye alırlarken birisi belimden tutup ayağa kaldırdı. Kim olduğuna bakmadım. Gözlerim kararırken son gördüğüm yüzüme damlayan yağmurdu.All Rights Reserved